5 Haziran 2014 Perşembe

Sardunya’nın Katalan Şehri: ALGHERO

05.06.2014
Sabah erkenden yola koyuluyoruz. Olbia-Alghero arası yaklaşık 140 km. Yol şahane manzaralar eşliğinde ilerlese de çok virajlı belli bir zamandan sonra mide bulantısına yol açıyor ve çekilmez bir hal alıyor. Her ne kadar giderken ”ne işimiz vardı keşke gitmeseydik” falan diye söylensem de Alghero gerçekten görülmeyi hak eden bir şehir.
Sardunya’nın kuzeybatısında bulunan Arghero, adanın bu bölgesinin en popüler şehri. Temmuz ve Ağustos aylarında nüfusun dört katına kadar çıktığı görüyor.  Şehir bu popülerliğini şahane plajlarının yanı sıra adanın kalan son Katalan şehri olmasına da borçlu. Yüzyıllarca Katalan hakimiyetinde kalan ve hala daha özgün ortaçağ karakterini koruyup, Katalan dilinin ve kültürünün etkilerini taşıyan Alghero adanın kuzeybatısının en büyük sahil şehri. Katalanların yanı sıra tarihte birçok devlet tarafından işgal edilmiş şehirde Fenikelilerin, Bizanslıların, Arapların ve tabi ki İtalyanların etkilerini de görmek mümkün.
Alghero’ya geldiğimizde arabayı şehir merkezi civarında park edip, bu güzel şehri keşfe çıkıyoruz. Turistik çeşitli turlar mevcut olsa da bizim tercihimiz tarih kokan sokaklarda kaybolmak oluyor. Dar sokakları, tarihi binaları, eski şehir duvarları ve kalesiyle kendine has bir karakteri olan bir şehir burası. Dalgaların dövdüğü eşsiz deniz manzara eski şehir duvarları üzerinde uzanan yürüyüş yolunda yürürken hiç sonu gelmesin isteyeceksiniz.
20140605_IMG_378620140605_IMG_431320140605_IMG_431720140605_IMG_4322header
Alghero’yu şöyle bir dolaştıktan sonra vakit deniz vaktidir ki bölgede şahane plajlar mevcut. Biz La Pelosa’ya gitmeye karar veriyoruz. Stintino bölgesinde bulunan plaj değil Sardunya’nın değil Avrupa’nın Dünya’nın en güzel plajları arasında gösteriliyor. Zümrüt yeşili berrak suyu, bembeyaz kumları ve arka planda objektifler takılan yıllara meydan okuyan tarihi Torre Della Pelosa gözlem kulesiyle gerçekten şaheser bir yer burası. Tüm öğleden sonramızı La Pelosetta otelinin plajında geçiriyoruz.

Pelosa_acqua_4
20140605_IMG_379320140605_IMG_379520140605_IMG_432620140605_IMG_4334
Her ne kadar denize doyamasak da kısa bir ara verip mutlaka gidilmeli diye not aldığım La Pelosetta otelinin restoranına gidiyoruz. Özellikle öğlen vakti ciddi kalabalıktı. Hem manzarası hem sunduğu lezzetler açısından tavsiye edebileceğim bir mekan. Denizden çıkan hemen hemen her şey menülerinde mevcut fakat restoranın deniz ürünleriyle yaptığı makarnaları ünlü. Özellikle domates soslu, tütsülenmiş ricotta peynirli, kum midyeli olan ve kum midyeli, zeytinyağı-sarımsaklı olanı denenmeli. İkincisini ben daha çok beğendim. Eğer beyaz şarap seviyorsanız bölgeye özgü Torbato şarabını deneyebilirsiniz. Ayrıca günlük değişen öğlen menüleri de gayet başarılı. 
20140605_IMG_379120140605_IMG_432920140605_IMG_433020140605_IMG_4332
Yemek sonrası bu şahane kumsalın ve denizin tadını biraz daha çıkarıp. Kabus gibi virajlı yoldan tekrar Olbia’ya dönüyoruz. Yolculuk her ne kadar yorucu ve zor olsa da Alghero’yu görmeye değdi diyebilirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

/*Sayfa numaralandırma*/