4 Aralık 2014 Perşembe

Mont Blanc'ın eteklerinde bir cennet: Chamonix - 3

Chamonix 3 ve 4. gün

06/01/2013 – 07/10/2013

MONTENVERS - MER DE GLACE VE GROTTE DE GLACE

Bu günü tamamen gezmeye ayırdık. Önce 200m genişliği ve 7km uzunluğuyla Fransa’nın en büyük buzulu olan Mer de Glace (Buz denizi)’a ve hemen bitimindeki buz mağarası Grotte de Glace’a gittik . Chamonix’nin merkezinden bindiğimiz şirin kırmızı tren kıvrıla kıvrıla tepeye tırmanarak, harika bir manzara eşliğinde  bizi 1913m’deki Montenvers istasyonuna getirdi. Ardından gerçekleştirdiğimiz kısa bir teleferik yolculuğu sonrası acı gerçeklerle karşılaştık. Buz mağarasına ulaşabilmek için tam 430 basamak inmemiz gerekiyordu ve bu demek oluyor ki çıkışta da o basamakları çıkacaktık. Buraya kadar gelip dönmek olmaz tabi. Mecbur başladık inmeye. Bitmedi bitmedi bitmedi. O basamaklar bitmedi. Sağolsunlar arada sırada kaç basamak kaldığını gösteren tabelalar koymuşlardı.  Sonunda mağaraya ulaştık. Muhteşem bir doğa olayı. Mağara ilgi çekici ve bir o kadar da şaşırtıcı geldi bana. Buzun içinde donmuş böcekler, bitkiler hayli ilginçti. İçini gezmesi, buraya ulaşmaktan daha kısa zaman alsa da görülmeye değerdi bence. Donmuş kocaman bir dalga görünümündeki buzulun yarattığı manzar da hayli güzeldi doğrusu.  Bir müddet manzaranın keyfini çıkarıp, buzul üstünde kayak yapanları seyredip (bu arda burada kayak yapabilmek için dağ tecrübenizin olması ya da bir rehber eşliğinde kaymanız gerekiyor), o 430 basamağı çıkmaya başladık. Çok kolay olmadı tabi. Bu arada unutmadan Mont-Blanc Unlimited Ski Pass Montevers trenini de kapsıyor haberiniz olsun.

 

06012014 (1)06012014 (21)06012014 (30)06012014 (11)06012014 (17)06012014 (63)06012014 (32)06012014 (34)06012014 (62)

06012014 (64)06012014 (59)06012014 (65)

 

MONT BLANC / AIGUILLE DU MIDI – 1035m’den 3842m’ye yolculuğumuz.

Avrupa’nın ve Alplerin en yüksek tepesi Mont Blanc (4842m). Günlerdir açık, sissiz, pussuz bir havayı bekledik buraya çıkmak için.  Mutlaka yukarıda ki hava durumunu öğrenin çıkmadan önce. Eğer hava kapalıysa manzarayı görebilmeniz mümkün olmayacak ve boşu boşuna çıkmış olacaksınız. Aiguille du midi teleferiği 1955 yılında yapılmış hiçbir destek ayağı olmadan 1035m’den 3842m’ye  çıkmasıyla dünyanın en uzun ve en dik teleferiği olarak biliniyor.  2800m’yi yaklaşık 20 dk’lık bir zamanda çıkıyorsunuz. İki tane halata bağlı bir kutu içerisinde zaman zaman sallana sallana o kadar yükseklere çıkmak biraz ürkütücü. Teleferikten indikten sonra İsviçre, Fransa ve İtalya Alplerinin büyüleyici manzaralarını izleyebileceğiniz teraslar mevcut. Manzara muhteşem. Chamonix ayaklarımız altında. Alpler sıra sıra dizilmiş tüm ihtişamıyla karşımızda. Zirve terası ile kuzey terasının bulunduğu iki tepe arasına bir köprü yapılmış. En yüreğimi ağzıma getiren yer de burasıydı. Bir demir parçası üstündesiniz ve aşağısı alabildiğine boşluk. Bulunduğumuz yükseklik 3800m. Buradan kayaların içinden 42m daha yukarıya çıkan bir asansörle zirveye ulaşmak mümkün. Maalesef teknik bir arıza dolasıyla biz oradayken kapalıydı. Bu arada sıcaklık –15 derecelerde, oksijen düşük, zaman zaman nefesimiz kesiliyor, nefes almakta zorlanıyoruz. Restorana gidip birşeyler atıştırma vakti. Restoranda kapali bir seyir terası gibi. Üç yanı camlarla kaplı. Yemekler çok muhteşem olmasa da zirvede yemek yemenin de zevki bir başka. Yaklaşık 2.5 saati yukarıda geçirdik. İnişi için teleferiği beklerken oksijen düşüklüğünden bir ara bayılıcam hissine kapılmış olsam da, o denli yüksekte bulunmak ayrı bir keyifti. Eğer off pist kaymayı göze alıyorsanız buradan kayarak inmeniz de mümkün. Tabi aşağıdaki resimde de göreceğiniz üzere bir müddet iki yanınız uçurumken o kayaklar sırtınızda yürüdükten sonra. Bana göre çılgınlık ama bunu yapan birçok kişiye şahit olduk. Mont-Blanc Unlimited Ski Pass teleferikte de geçerli.

Bu arada yaz aylarında tepede bulunan panaromic gondolaya binerek İtalya’nın Hellbronner istasyonuna gitmek mümkün.

 

04012014 (11)06012014 (72)06012014 (79)06012014 (100)06012014 (91)06012014 (105)06012014 (96)06012014 (83)06012014 (87)06012014 (92)mb_2mb_4

 

TRAMWAY DU MONT-BLANC

Chamonix’de 4. günümüz. Bu küçük ama güzel kasabada günler çok çabuk geçiyor. Bugün yine Alpler’de şirin bir tranvayla yolculuk yaptık. Resmen Alpleri aştık. Kısa bir araba yolculuğuyla geldiğimiz  ilk durak olan Le Fayet’ten bindiğimiz tramvayla 50 dakikalık müthiş keyifli bir yolculukla Bellevue’e geldik. Manzara resimlerde gördüğünüz gibi.  Tramvayın son geldiğ nokta 2372m yükseklikte konumlanmış Nid D’aigle.  Geçtiğimiz bir dağ köyündeki bir evin posta kutusuda öyle şirindi ki resmi eklemeden edemedim. 1909 yılında bu tramvayı kullanmaya başlanmış. Tramvay Fransa’nın en yükseğe çıkan tramvayı unvanını hala koruyor. Avrupa’nın ise 4. sırasında. Şaka gibi tüm bu yapıyı adamlar 100 yıldan fazladır kullanıyorlar.  Unutmadan Mont-Blanc Ski Pass bu tramvayda da geçerli. Bellevue mavi,kırmızı ve siyah olmak üzere çeşitli zorluk derecelerinde pistlerin bulunduğu bir kayak merkezi. Buradan isterseniz benim yaptığım gibi kayarak Les Houches’e ya da Col de Voza veya Prarion’a inmeniz mümkün. Ya da geldiğiniz tramvayla geri de dönebilirsiniz. İnişte kısa düzlükler olsa da pistler snowboard için uygun ve keyif verici. Manzara zaten çok güzel. Bu sene pistlerde yalnız kalmış olsam da Chamonix pistlerinin sunduğu görsel şölen hiç sıkılmamamı sağladı. Daha önceki yazımda  bahsettiğim o meşhur dağ restoranını da bugün buldum fakat yalnız gitmek istemediğimden başka zamana kaldı artık. z.

07012014 (88)07012014 (3)07012014 (4)07012014 (1)07012014 (25)07012014 (15)

07012014 (70)07012014 (16)07012014 (8)07012014 (10)07012014 (18)07012014 (53)07012014 (94) 

Akşam yemeği için planımızda merakla yemeklerini tatmayı beklediğimiz La Maison Carier var. O nedenle öğleni Bellevue’de ki cafe restoranda hafif bişeyler atıştırarak geçiyoruz. Bu güzel günün yorgunluğunu otelin spasında attıktan sonra akşam yemeğine hazırız. La Masion Carier hakında çok güzel yorumlar okuduğum, Michelin Guide’da da yer alan bir restoran. Restoranın bulunduğu Hameau Albert 1er otelinin bünyesinde bir de Michelin yıldızlı restoran olmasına rağmen herkes buradan daha çok keyif alacağımızı ve buraya gitmemizi önerince biz de öyle yaptık. İyi ki de öyle yapmışız. Aslında burayı ayrı bir yazı olarak yazmak bile mümkün. Öncelikle dekorasyonları harika. Geleneksel bir dağ evi konsepti, yanında anneanne tarifleriyle günümüze birazcık uyarlanmış geleneksel dağ yemekleri ve harika ev yapımı şarıpları. Şarap seçenekleri her ne kadar çok olsada kendilerine ait şaraplardan mutlaka deneyin. Başlangıç olarak tavuk ciğeri ezmesi (terrine aux foie) ve restoranın şefi Stéphane Gassot’nun bir çoğu kendi yapımı olan peynir tabağı (Les fromages de Savoie), ana yemek olarak dikey bir ızgarada etleri sarkıtarak yavaş yavaş pişirdikleri kuzu pirzola (carre d’agneau) seçilebilir. Tatlılarıyla da meşhur olan bir yer burası. Yemek sonrası restoranın ortasındaki bölümden istediğiniz tatlıları şeçmeniz mümkün. Tatlılar birçok restoranda olduğu gibi dışardan gelmiyormuş. Tümü şefin el yapımı.  Çok keyifli bir atmosferde, Avrupa’da eşine ender rastlanacak keliteli bir servisle, çok leziz yemekler yedik. Size de giderseniz tavsiye ederiz. (Adres: 44, Route du Bouchet, 74400 – Chamonix)

 

07012014 (131)07012014 (112)07012014 (113)07012014 (119)20140106_IMG_2807

 

Yelda & Ömer

Bol tatilli günler…

3 yorum:

  1. Pek güzel ve bilgilendirici bir yazi olmus. Ben de bir gün Aiguille du Midi'ye cikmak istiyorum ama uygun hava kosullarini yakalamak lazim sizin de yazdiginiz gibi :) Bir de tabii oldukça yüksek, ancak yine de oksijen sikintisi olacagini düsünmemistim. Artik ilkbahara kaldi ama en kisa sürede deneyelim bakalim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğendiğinize sevindim. Teşekkürler. Mutlaka gidin. İlkbaharda ayrıca yukarıdan bineceğiniz diğer bir gondolla Courmayeur'a kadar müthiş görsel şölen sunan bir gezinti de yapabiliyormuşsunuz. Gidin, yazın, bizde okuyalım :)

      Sil
  2. merhaba. teleferikle Aigulle du midi'ye 2 yaşında çocukla çıkmak nasıl bir fikir sizce?

    YanıtlaSil

/*Sayfa numaralandırma*/