Dikkat Gelin & Damat Var :)

Yer: İzmir
Tarih: 11 Eylül 2010 Cumartesi

 

Düğün sezonunun yaklaşması ve bir kaç arkadaşımın bizim düğünle ilgili sorular sormasının ardından aradan 1,5 yıl geçtikten sonra hem o günleri yeniden yad etmek hem de güzel bir hatıra da bloğumuzda olsun diye düğün hikayemizi yazmaya karar verdim. İzmir’de her şey biraz sınırlı hele de biraz geç kalmışsanız işiniz zor diyebilirim. Biz yurtdışında yaşadığımızdan herşeyi çok kısa zamana sığdırdık ama sorunsuz ve içimize sinen bir düğün yapmayı başardık. İşte söyle…

Öncelikle şunu söyleyeyim herşeyi internetin nimetlerinden faydalanıp günlerce araştırıp kendim buldum. Birazda şansımla hep işinin ehli insanlar karşıma çıktı ve sonuç mükemmeldi.

Eylül’de ki düğünümüz için Mayıs’ın sonuna doğru İzmir’e geldim. Tabi bundan bir ay öncesine kadar İzmir’deki düğün yapılabilecek tüm mekanlar ve organizasyon firmaları ile ilgili bilgileri toplamış, bir dosya dolusu kağıtla hazırdım. Elimdeki seçenekleri eleyerek başladım işe malum sadece 10 günüm vardı. İşimi de kolaylaştıracaklarını düşünerek organizasyon firmalarında aldım soluğu. 

Görüştüğüm dört beş firma arasından hemen seçimim Beyaz Lale Düğün Davet Organizasyon oldu. Öncelikle çok profesyonel çalışıyorlar, bu işte çok tecrübeliler ve bana çok yardımcı oldular. Mekan seçimi, konsept, süslemeler, çiçekler, benim ekstra isteklerim ve damat beyi bazı şeylere ikna etme dahil herşeyle Hülya Hanım ve Begüm Hanım bir bir ilgilendiler. Çok fazla zamanım olmadığını öğrenince hemen o gün Begüm hanım ile beraber görmek istediğim düğün mekanlarına gittik. Daha hiç bir anlaşma yapmamamıza rağmen ofislerine adımı attığım andan itibaren herşeye yardım ettiler. Sevgili Hülya Hanım, Begüm Hanım ve Beyaz Lale Düğün Davet Organizasyon ekibi , düğün günümüzün en güzel şekilde olması için titizlikle çalışıp, tüm isteklerimizi offf demeden yaptığınız için bir kez daha çok teşekkür ederiz.

Düğün mekanı olarak iki yer için çok kararsız kaldık.  Seçimimiz Kordon Otel oldu. Kordon Otel’in eşsiz İzmir manzarası ve Bonjour Restaurant’ın leziz yemekleri bizi cezbeden şeylerin başındaydı. Diğer otel ise Crowne Plaza İzmir idi. Kordon Otel’de de Sayın Mustafa Sualtı düğün öncesinde ve sonrasında yardımlarını hiç eksik etmedi. Menünün seçimi, orkestranın ayarlanması, otelle ilgili tüm detaylar Mustafa Bey sayesinde kolayca halloldu. Düğün gecesi bitmeyen enerjileriyle bizleri yerlerimize oturtmayan solistimiz Özge ve orkestra arkadaşlarına da sonsuz teşekkürler. Özge’ye ulaşmak için : www.kareorganizasyon.com

İlk gün organizasyon firmasını ve mekanı seçmiştim bile . İşte yapılan süslemeler ve düğün mekanımız.

Ertesi günü gelinlik işini halletmek için ayırmıştım ve Alsancak’ta aldım soluğu. Elimde bir çok moda evinin adresi vardı ama nedense ben boş boş sokaklarda dolanıp sadece vitrinlere bakıyordum ki bir tanesindeki gelinlikler, özgün tasarımlarıyla dikkatimi çekti ve çaldım kapılarını. Ne randevu almışım gitmeden önce ne birşey. Beni çok sıcak karşılayıp buyur ettiler. Sadece 15-20 dk zamanları olduğunu bir müşterilerinin geleceğini açıklayıp hızlıca gelinliklerin bulunduğu prova odasına geçtik. O kısacık zamanda bir kaç gelinlik denedim, Tasarımlar harika, işçilik harika, güleryüzlü bir ekip ee daha ne istersin  ama olur mu bir kaç yer daha bakmak lazım.  Başka bir gün için randevumu aldım ve başladım başka yerlere bakmaya. Akşama kadar kaç gelinlikçi gezdim hatırlamıyorum bile. Yok yok yok o ilk gittiğim yerdeki güzel tasarımlar hiç bir yerde yok. Randevu günümde (sanıyorum 2 gün sonraydı çok yoğun oldukalrından araya sıkıştırdılar sagolsunlar) tekrar kapılarını çaldım. Ben istediğim gelinliği anlattım Dilek Hanım aldı kağıdı kalemi eline çizdi. İnanamıyorum 10 dk’da istediğim gelinlik karşımda duruyordu. Bu profesyonelliği de gördükten sonra gelinliğimin Dilek Göktaş’ın elinden çıkması kaçınılmazdı. İlk ölçümü o gün aldılar. Düğünden 3 hafta önce tekrar gittiğimde astarı hazırlamış beni bekliyorlardı. 2 provayla 15 gün içinde gelinliğimi hazırlayıp bana teslim etti Dilek Hanım. Tabi ben ektra işlemeler istedim, modeli biraz değiştirttim hiç birine yok olmaz denmedi. Bu arada annemde düğünde giyeceği elbiseyi Dilek hanım’ın koleksiyonundan seçti. Anne-kız o günkü güzelliğimizi Dilek Hanım ve  Dilek Göktaş Fasion Design ekibine borçluyuz. Çok teşekkürler.

Gelinlikten sonra sıra gelmişti nikah şekeri ve davetiyelere. Şansım yine yaver gitti . Esin Hanım’ın birbirinden güzel dizayn edilmiş nikah şekerleri, her zevke uygun davetiye seşenekleri beni benden aldı ve My Dream Workers  ekibi magnetli nikah şekerlerimiz ve davetiyemizi hazırladı. Artık darısı bebek şekerlerimizin başına .

İşte gelin-damat figürlü nikah şekerlerimiz ve davetiyemiz.

Kuaför olayı benim tek kabusumdu aslında. Yaklaşık 10 yıldır hiç kuaför değiştirmeyen, saç kestirmeye röfle yaptırmaya İngiltere’den kalkıp İstanbul’a giden ben düğünün İzmir’de olmasından ve benim kuaförümünde İstanbul’dan İzmir’e gelememesinden dolayı kuaförsüz kalmışken, gelinliğimin son provasında Dilek Hanım kuaför işimi de halletti ve Nesrin Hanım’la tanıştık. Bayan bir kuaförle karşılaşınca biraz şaşırıp birazda endişelensem de Nesrin Hanım o gün 15 dakika içerisinde düğün günü yapacağı saçı model olarak yaparak ustalığını gösterdi ve beni ikna etti. Şans işte hep yaver gitti .  Nesrin Hanım benim saçımı otelde yaptı ama asıl yeri Alsancakta Form Coiffeur (0232 4216133).

Beni en çok zorlayan fotoğraçı bulma işi oldu. Birçok yerle görüştüm olmadı olmadı derken, internette bloguna rastladığım Ceyda’ya böyle bir içim ısındı bir güvendim. Belki genç olmasıydı nedeni, belki çektiği muhteşem fotoğraflar, belki aldığı birbirinden güzel yorumlar, belki de sadece içten konuşmasıydı telefondaki bilmiyorum. Ceyda ve eşi Muharrem tatillerini bizim düğün tarihine göre ayarladılar ve İstanbul’dan kalkıp İzmir’e geldiler. Ceyda ve Muharrem birlikte çekim yapıyorlar böylece Ceyda gelinle meşgulken Muharrem damatın araba süsletme traş olma vs gibi anlarını kaçırmamış oluyor hemde damatı ayak altından alıp bize rahat rahat hazırlanma imkanı sunuyor . Biz Ceyda’ya düğün gününden önce hiç yüz yüze gelmemiştik. İlk tanışmamız biz otele girerken onun patlattığı flaşlarla oldu şimdi ise İstanbul’a gittiğimde aradıklarımdan biri. Teşekkürler Ceyda ve Muharrem. Ceyda’ya ulaşmak için www.ceydabural.com Yukarıdaki fotoğrafların hepsi onların ürünü. Asıl dış mekan çekimleri bir daha ki yazıya.

Şimdi geldi sıra Ömer’in hazırlıklarına. Pek bir yoruldu pek bir heba etti kendini . İçine mi doğmuş nedir bilmem Ömer senelerdir ben damatlığımı Valentino’dan alıcam der durudu. Öyle de oldu resmen gittik, aldık ve çıktık. Ayakkabı ve kemeri Kemal Tanca’dan, gömleklerini ise Pierre Carden’den aldık (baylara özellikle çok oynamayı düşünen baylara o gece için en az iki gömlek almaları tavsiyemiz fotoğraflardaki kötü görüntüye engel olmak adına) ve Ömer hazırdı. Hııı bir de unutmadan birde benim beğendiğim şeyleri onaylayıp, iki seçeneğe indirdiğim şeylereden de birini seçmek için pek bir çaba harcadı .

Aslında İzmir’de düğün hazırlığı yapmak İstanbul’a göre birazcık zor. Mekanlar biraz kısıtlı, seçenekler biraz daha az vs. Biz, içimize sinen bir düğünü yapabilen bir çift olarak bir parça da sizin hikayenize katkı da bulunabilirsek ne mutlu bize.

Biz çok mutluyuz siz de çooookkk mutluluklar.

Düğün gününü anlatan yazım yakında…

Yelda & Ömer