11 Mart 2012 Pazar

Londra / İngiltere – 2


Camden Town – Madame Tussauds – Regent’s Park – Oxford Street

Sabah erkenden kalkıp, bugünkü gezimize başlayacağımız ilk adres olan Camden Town’da alıyoruz soluğu.  Camden Town, Londra’da yaşadığımız dönemde 4 senemi geçirdiğim ve şimdi her gidişimde içimin cız ettiği yer. Camden bambaşka bir dünya adeta, her tipten her şekilden insanı görmek mümkün burada. Metalcisi de burda, punkçısı da. Rengarenk saçlı punkçıları, yüzlerinde delinmemiş yer bırakmayan piercing manyaklarını, korku filminden çıkmışta gelmiş hissi veren vampir vari kılıklı erkekleri kızları görebileceğiniz, hatırı sayılır turist potansiyeline sahip Camden Town, Londra gezinizde mutlaka görmeniz gereken bir yer bence. Camden’daki küçük mağazalarda, tezgahlarda enteresan şeyler bulup alabilir, publarında ve clublarında eğlenebilir, dövme ve piercing yaptırabilir, kanal kenarında motosikletlerden  yapılmış oturma yerlerinde oturup dünya mutfaklarından yemekler yiyebilir ya da sadece gezip fotoğraf çektirebilirsiniz.imagesCAXCDS7LMap-final1
Biz ilk istikamet Camden Town’dayız bugün.O ki güne İngiltere’de başlıyoruz, English breakfast yapalım o zaman diyoruz ve metrodan  kısa bir yürüyüşle ulaşabileceğiniz kanalın kenarında The Ice Wharf(Whetherspoon)’da  kahvaltımızı yapıyoruz. (Metrodan çıkıp kanla doğru yürüyün, köprünün hemen başında Starbucks var onun hemen arkasında) Burası 3 öğünde de yemek yiyebileceğiniz ve akşamları da gelip takılabileceğiniz bir yer.
IMG_1499
 English Breakfast, yumurta, mantar, pişmiş domates, baked beans(bizim kuru fasulyeye benzeyen bir şey), domuz sosisi ya da sebzeli sosis, hash brown (rendelenmiş patatesten yapılıyor-tabakta yok) ve bacon (domuz pastırması-tabakta yok) gibi şeylerden oluşan aslında çokta lezzetli olmayan İngilizlerin meşhur kahvaltısı. Ama ne yapalım buralara kadar gelip yemeden de gitmek olmaz Smile.
Kahvaltının ardından kendimizi Camden sokaklarına atıyoruz. Camden High Street boyunca yürüyüp mağazaların binalar üzerindeki ilginç dekorlarını fotoğraflayıp, hiçbir yerde bulamayacağımız ilginç kıyafetleri oldukça uygun fiyata alıyoruz.
İşte Camden High Street…

IMG_1239IMG_1241IMG_1244IMG_1245IMG_1247IMG_1717IMG_1714     


Camden High Street’in ardından Camden Lock Market ve Stables Market’in içinde kaybediyoruz kendimiz. Burada her şeyi hatta hiç aklınıza gelmeyecek şeyleri bile bulmak mümkün. Özellikle Stables Market’in  içinde Cyberdog isimli mağazaya mutlaka uğrayın. İçeriden gelen clubları aratmayacak kadar yüksek müzik sesi zaten hemen ilginizi çekecektir. Hem çok tuhaf kıyafetler ve aksesuarlar bulabileceğiniz hemde içeride çok eğlenebileceğiniz bir mağaza burası. Şöyle ki çalışanından müşterisine kadar herkes kendini kaybetmiş dans ediyor içeride. Maalesef fotoğraf çekmek yasak. Pazarın içinde alışveriş haricinde birçok ülkenin yemeğini yiyebilir ve girişteki zenci amcadan taze sıkılmış portakal suyu içebilirsiniz. Eğer marjinal şeylerden çok hoşlanıyorsanız, tüm gününüzü bu pazarda geçirebilmeniz mümkün. Bizim buna zamanımız olmadığından çok hızlı bir tur yaptık.


İşte fotoğraflarla Camden Market…
IMG_1252IMG_1253IMG_1255IMG_1258IMG_1718IMG_1729IMG_1735IMG_1750IMG_1753IMG_1755

Kanalın diğer kenarındaki Canal Market de ise scooter temalı oturma yerlerinde oturup biraz dinlenebilir, bir şeyler yeyip içebilirsiniz. Burada daha normal kıyafetler, takılar ve aksesuarlar satan dükkanlar mevcut Smile.
cimg2871
Camden turumuzu burada noktalayıp, ikinci istikametimiz olan Madame Tussauds müzesine gidiyoruz. Metroyla Baker Street istasyonuna geldiğinizde caddede kocaman kubbesiyle müze binası zaten kendini hemen belli ediyor. Camden Town’dan 274 numaralı otobüsle etrafı geze geze 10-15 dakikada gelmek mümkün. Madame Tussauds ünlülerin  bal mumu heykellerinin sergilendiği bir  müze. Heykellere sarılmak, mıncıklamak, onlarla fotoğraf çekinmek serbest. Burada birçok ünlünün heykelini görmek mümkün ama benim en önemlisi ulu önder ATATÜRK’ün heykeliydi. ATAMIZIN heykelinin (Her ne kadar kendisine çok benzemese de) başka bir ülkede ve çok turistik bir müzede sergileniyor olması beni çok gururlandırdı doğrusu. İçeri de heykeller dışında küçük bir trene binip Londra’nın tarihini resimler ve animasyonlara anlatan bir tünel ve içerideki vampirleri, mumyaları, hayaletleri canlandıranların gerçek insanlar olduğu gerçek bir korku tüneli de var.  Biletinizi gelmeden önce internet üzerinden almanızı tavsiye ederim. Böylece kapıdaki uzun kuyruktan kurtulmuş hem de daha ucuza bilet almış olursunuz. İşte link: www.madametussauds.com/London Madame Tussauds gezisi için 1.5-2 saat ayırmanız yeterli. Hafta sonları çok kalabalık oluyor aklınızda bulunsun.

İşte Madame Tussauds’dan karaler…
ikigezgin.blogspot.comIMG_1122IMG_1119
IMG_1078IMG_1129IMG_1140IMG_1135IMG_1154IMG_1040IMG_1089
IMG_0991IMG_1001IMG_1082IMG_1125IMG_1151


Madame Tussauds’nun hemen arka tarafı Ragent’s Park. Hava pek iç açıcı olmadığından parka gitmek yerine alışveriş yapmayı tercih edip Oxford Street’e gitmeye karar verdik. Eğer güzel bir havaya denk gelmişseniz bu güzel parkta yürüyüş yapabilir, sandviçlerinizi alıp piknik yapabilir, çimlerde uzanıp güneşlenebilir ya da parkın içindeki hayvanat bahçesini (London Zoo) gezebilirsiniz. Sabah gelip parkın içindeki güzel cafelerde kahvaltı yapabilirsiniz (Londra’da yaşadığımız dönemlerle hafta sonları havanın güzel olduğu günlerde Regent’s Park’ta yürüyüşün ardından kahvaltımızı yapıp güne öyle devam ederdik).
Baker Street metro istasyonun hemen yakınındaki otobüs durağından otobüse binip Marble Arch’ta iniyoruz Ve Oxford Street’in başındayız. Oxford Street, Londra’nın en kalabalık alışveriş caddesi ve hemen hemen her markanın mağazasını bulabileceğiniz bir yer. Cadde boyunca alışveriş yapacağınız yüzlerce mağaza bulunmakta. Tabi ara sokakları da ihmal etmeyin. Özellikle Louise Vuitton, Bvlgari,  Burberry, D&G…vb mağazalardan alışveriş yapacaksanız Oxford Street üzerinde ki Selfridges’e ya da New Bond Street’e uğrayın. Biz kendimizi alışverişe kaptırıp günü bitirdik. Artık bir şeyler yeyip yarınki tur için dinlenmemiz gerek.


IMG_1777IMG_1779IMG_1793IMG_1797

Oxford Street’in sonu Tottenham Court Road. Buraya kadar gelmişken bizim kızları Soho’da güzel bir hamburgerciye götürmeye karar verdim. Hamburger deyince biraz burun kıvırsalar da yemekten sonra yarın da buraya gelelim demeye başladılar. Zaten lezetlerinden kendileri de o kadar eminler ki Eat here once & you’ll alway return ( burada bir kere yeyince her zaman geri geleceksiniz) diye duvarlarına yazmışlar. İşte fotoğraflarla Ed’s Easy Diner (http://edseasydiner.co.uk/) . Mutlaka gidin sonra bana teşekkür edeceksiniz. Hamburger dışında Hot Dog (sosisli sandviç – domuz değil gönül rahatlığı ile yiyebilirsiniz) da yemeyi unutmayın.


 DSC00791IMG_1385DSC00793IMG_1388

Yemekten sonra çevrede biraz daha dolaşıp yakınlarda ki bir pub olan Verve’de (www.verve-bar.co.uk/) bişeyler içip günü sonlardırdık. Malum yarın yine dopdolu bir program bizi bekliyor olacak.

Londra –3 yazısıyla görüşmek üzere.

Bu sefer de 4  gezginiz Smile
Yelda & Nazlı & Gökçe & İra

9 yorum:

  1. Merhaba,
    cok guzel yazmissiniz :)
    devamini da okumayi cok isterim.
    Ayrica boyle bir gezi sirasinda kalinacak otel tavsiyeniz olursa cok mutlu olurum :)
    tesekkurler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Beril,

      Biz zaten Ingiltere'de yasadigimizdan malesef otelde kalmadik. Ama Premier Inn, Travelodge, Nove otel kalinabilecek temiz, konforlu ve uygun fiyatli oteller.

      Sil
  2. Londra 3 yazınızı da bekliyorum :)
    Ekim ayında geleceğiz. Şuana kadar okuduklarımın çok faydasını göreceğime eminim.
    Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  3. Londra 3'ü de bekliyoruz heyecanla :)

    YanıtlaSil
  4. Camden Market 7. Fotoğraf'ı büyültün ve sağa bakın . Türkler her yerde :)

    YanıtlaSil
  5. yazılarınız süpermiş neden bıraktınız. tüm tavsiyelerinize uyucam. ama yenilerini bekliyorum :' ahmet

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. begenmenize sevindim. Tesekkurler. Bu aralar biraz yogun calistigimdan yazma firsati bulamiyorum. Notlarim oldukca birikti. insallah yakin zamanda yeni yazilarimi yayinlayabilirm.

      Sil
  6. Tavsiyenize uyup, geçen gün Camden Town'a gittik. Londra'nın diğer yerlerine nazaran çok ucuz şeyler bulduk, özellikle hediyelik eşya almak isteyenler için çok uygun bir yermiş. Yazılarınızın devamını bekliyoruz.. Bir acemi olarak Londra'da başıma gelenleri anlattığım, tecrübe edindiğim şeyleri yazdığım bloguma beklerim (: https://frommervesaspect.wordpress.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tesekkurler.
      Insallah firsat bulup yazilarima devam edecegim.
      Blogunuza soyle bir goz attim en uygun zamanda detayli okumayi planliyorum cok yayrli bilgiler yazmissiniz, cok begendim.
      yelda

      Sil

/*Sayfa numaralandırma*/